Güzellik, Sevgi ve Sağlığın
Peşinde Bir Bitki ‘GÜL’
Her şey güzel kokunun peşine düşülmesiyle başladı. İlk
olarak insanlar güzel kokuları inandıkları tanrılara sunmaya başlamış özellikle
tapınakların vazgeçilmezi olmuştur. Daha sonra hükümdarlar, soylular derken
günümüze geldiğimizde sınıf ayırmaksızın herkesin ulaşabildiği ve kullandığı
bir koku olmuştur gül. Gül insanlık tarihinden daha eski bir tarihe sahiptir.
En az 70 milyon yıldır dünyamızda varlığını sürdürmektedir.
İslam tasavvufunda gül Hz. Muhammed’e duyulan sevgi ve
muhabbetin sembolüdür. Osmanlı hekimliğinde de vazgeçilmez bir şifa kaynağıdır.
Gülü batı dünyasına tanıtan Anadolu’dur. Dünyada yaklaşık 1350 türü
tanımlanmıştır ve en kalitelisi Türkiye’de yetişmektedir. Dünyada gül yağının
en önemli üreticisi de Türkiye’dir ve gül yağında Dünya üretiminin %60’ı
Isparta %40’ı Bulgaristan’dan karşılamaktadır.
Gül ürünleri asırlar
öncesine dayanan bitkisel bir reçetedir.
Osmanlı hekimleri Gülün ferahlatıcı etkisi ve serinletici
etkisini ateşli hastalıklarda ve baş ağrılarında çok kullanmışlardır. Gül suyu
ile özellikle baş yıkanırdı. Ağız ve kulak ağrılarında gül suyu ile ağız
çalkalanırdı.
Mükemmel bir hafıza kuvvetlendiricidir. Bunun için
aromaterapi lambalarına veya kaloriferlerinizin üzerine damlatacağınız gül yağı
ile bu etkiyi alabilirsiniz. Bir damla gül yağını anlınıza veya bileklerinize
de sürebilirsiniz. Özellikle okulda ve işlerinizde odaklanma sorunu
yaşıyorsanız mutlaka denemelisiniz.
Banyo suyunuza, banyo süngerinize gül yağı ekleyin hem
rahatlayın hem cildiniz canlansın.
Cilt rahatsızlıklarının da vazgeçilmezidir gül. Cilt
yaralarına, sivilcelere, tahriş olmuş ciltlerde olumlu etkileri vardır. Bunun
için kremlerinizin üzerine 1-2 damla gül yağı ekleyerek kullanabilirsiniz.
Saç tarağınıza birkaç damla damlatın ve özellikle saç
uçlarınızı tarayın. Saçınız nemli sağlıklı ve mis gibi koksun.
Gül Yağı kullanırken
Dikkat Edin
Gül yağı uçucu bir yağdır. Cilde direkt sürülmesi ciltte
tahrişe yol açabilir bunun için badem yağı veya zeytinyağı gibi taşıyıcı bir
yağ ile karıştırarak kullanabilirsiniz.
Bunu söylememizdeki en büyük neden gül yağının üretimindeki
zorluklar. Mayıs aylarında sabah 5 de başlayan gül hasadı haziran sonuna kadar
devam eder. Toplanan yapraklar vakit kaybetmeden fabrikalara getirilir. Gülden
başka hiçbir bitkinin kullanılmadığı bakır imbiklerde buhar distilasyonu ile
yağı ve suyu çıkarılır.
3-4 ton gül yaprağından ki bunun için en az 5 dönüm bir
bahçeye ihtiyacınız var, 1 kg gül yağı çıkarılır. 1 kg gül yağının fiyatı da
hasadın verimine göre 9 bin Euro ve 12 bin Euro arasında değişmektedir. Hal
böyleyken ucuza satılan gül yağları hakkında bir daha düşünmemiz gerekir. Sağlık için faydası olmadığı gibi cilde de ciddi zararlar verebilir. İçerisine
koyulan aroma vericiler ve seyrelticiler dahili ve harici kullanımda sağlığa
zarar verebilir. Gül yağı alırken içerisinde ne olduğunu bildiğiniz mutlaka
kaliteli bir yağ almaya dikkat edin. Aksi halle fayda görmediğiniz gibi
kendinize zarar de verebilirsiniz. Ve gerçek gül yağı kokladığınızda verdiği etkiyi emin olun hemen hissedeceksiniz.Muhteşem bir kokuya sahip.Bence birkaç gram elinizin altında olsun kesinlikle buna değer:-)
Yorumlar
Yorum Gönder